21 Ağustos 2012 Salı

HANGİSİ VEKİL?


Gaziantep’te 9 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırı sonrası Fatih Terim kameraların karşısına geçmiş ve kazandıkları maçı anlatmaya hazırlanıyordu. Ancak hiç kimsenin beklemediği bir konuşma yapan Fatih Terim, ‘kardeş kardeşi öldürürken hiç kimse kusura bakmasın ben burada futbol konuşamam’ demişti.

HAKAN ŞÜKÜR MAÇI YORUMLUYORDU

Fatih Terim’in bu haklı tepkisini alkışlayanlar, aynı dakikalarda Lig TV'de maç sonrasını yorumlayan Hakan Şükür'e tepkiliydi. Lig TV’de yorumculuk yapan Hakan Şükür’e tepkiler sosyal medyada adeta patladı. Özellikle Twitter’dan Ak Parti İstanbul milletvekili Hakan Şükür’ü Terim'le karşılaştıranlar milletvekili Şükür'e sert eleştiriler yöneltti.
http://www.facebook.com/photo.php?v=10151117084878872

PKK daha önce de inkar etmişti


Terör örgütü PKK, kamuoyunda tepki çeken, özellikle sivillere yönelik eylemleri genellikle üstlenmiyor.
Örgüt, inkar etmesine rağmen bulgular ve soruşturmalar sonucu eylemlerle bağlantıları ortaya çıktığında ise “Özür diliyoruz” bildirileri yayınladı.
İşte terör örgütünün önce inkar ettiği, ancak daha sonra kabul etmek zorunda kaldığı bazı eylemleri şöyle:

DERSHANE ÖNÜNDE PATLAMA

Diyarbakır’da 3 Ocak 2008 tarihinde akşam saatlerinde bir dershane önünde askeri servis aracı geçerken korkunç bir patlama meydana geldi. Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat’ın dershanede bulunan oğlu Eren Şahin’in de aralarında 6’sı öğrenci 7 kişi yaşamını yitirdi. 66 kişinin de yaralandığı eylemiterör örgütü PKK önce üstlenmedi. Daha sonra eylemin yerel inisiyatifle gerçekleştirildiğini itiraf etmek zorunda kaldı.

DİYARBAKIR LİCE'DE ASKERLERE PUSU

Terör örgütü tek taraflı eylemsizlik kararı açıkladığı tarihte 29 Nisan 2009 tarihinde Diyarbakır Lice’de askeri aracın geçişi sırasında mayınlı saldırı yaptı. Saldırıda 9 asker şehit oldu. Örgüt önce saldırıyı üstlenmedi. Daha sonra “Operasyonlara tepki olarak yerel güçlerimizin inisiyatifiyle yapıldı” açıklaması geldi.

CADDEDE TERMOS BOMBA

12 Eylül 2006’da Diyarbakır’ın Bağlar semti Koşuyolu caddesinde termos bomba patladı. Patlamada 7’si çocuk 10 kişi can verdi. PKK “bir örgüt üyesinin inisiyatifiyle yapıldı” açıklamasını yaptı. Örgüt çeşitli platformlarda ailelerden özür diledi.

4 GENÇ KIZI SİLAHLA TARADILAR

Terör örgütünün önce reddettiği ancak sonra kabul etmek zorunda kaldığı bir başka eylemi ise 20 Eylül 2011 tarihinde Siirt’te yaşandı. Saldırı Polis Meslek Yüksekoklu’na 300 metre mesafede yapıldı. 4 genç kızın içinde bulunduğu 06 LML 56 plakalı araç çapraz ateşe alındı. Saldırıda Zeynep Evin, Nergis Evin, Kevser Çekin ve Nurcan Olgaç olay yerinde yaşamını yitirdi. Örgüt olayı önce üstlenmedi. Sonra kabul etmek zorunda kaldı.

MİNİBÜSTE PATLAMA

Kuşadası’nda 15 temmuz 2007 tarihinde Kadınlar Plajı’na giden bir minibüste patlama meydana geldi. Minibüs parçalandı, yolculardan İrlandalı Tana Whalen, İngiliz Helen Pallhall, Deniz Tutum, Uruk Yücedeniz ve Eda Okyay hayatını kaybetti. Araçtaki yolcularla çevredeki kafeteryalarda bulunan ve yolda yürüyenlerden 14 kişi yaralandı. Terör örgütü önce eylemi üstlenmedi. Ancak polis daha sonra eylemcileri kıskıvrak yakalayarak adli makamlara teslim etti.

KUMRULAR PATLAMASINI DA İNKAR ETTİLER

Terör örgütü 20 Eylül 2011 tarihinde bu kez Ankara’yı hedef seçti. KumrularCaddesi’nde park halindeki bir araçta meydana gelen patlamada 5 kişi yaşamını yitirirken 60’a yakın kişi de yaralandı. Terör örgütü eylemi çok sonra üstlendi.

İSTANBUL GÜNGÖREN'DE KATLİAM YAPTILAR

27 Temmuz 2008 tarihinde İstanbul Güngören’de PKK’nın hedefinde yine siviller. Pazar yerine yakın alanda patlama meydana geldi. 17 kişinin hayatını kaybettiği patlamada 154 kişi de yaralandı. Terör örgütünün elebaşlarından Zübeyir Aydar, saldırıyı kınadı ve üstlenmediklerini açıkladı. Ancak polis yaptığı operasyonda patlamanın terör örgütü ile bağlantılı olduğunu ortaya çıkardı.

Kahraman şoför 30 yolcunun hayatını kurtardı

Gaziantep'te dün akşam meydana gelen bombalı saldırı sırasında hasar gören aracında yaralanan halk otobüsü şoförü Hüseyin Özdemir, kendi aracındaki yaralılar ile yanan başka bir otobüsteki yaralılardan biri çocuk iki kişiyi alarak hastaneye yetiştirdi.Özdemir, kendilerini durağa varmadan önce ineceğini söyleyen yolcunun kurtardığını anlattı.

"30 YOLCUYU ORADAN ÇIKARDIM"

Habertürk Gazetesi'nden Lokman Happani'ye konuşan kahraman şoför,"Yolcuları indirmeye çalışırken patlama meydana geldi. Ben giderken karşı taraftan gelen otobüs, otomobilin patlamasıyla bir anda anda alev aldı. Benpatlama sesini ve alevleri görür görmez manevra yaparak otobüsü patlamanın olduğu yerden uzaklaştırdım. Patlamanın şiddetiyle ön cam dağıldı, çiviler üzerimize geldi. Otobüsün birçok yerinde özellikle ön kısmında büyük hasar oluşmasına rağmen diğer otobüsten düşen yaralıları alarak son sürat olay yerinden uzaklaşıp 3 kilometre mesafedeki Şehit Kamil Devlet Hastanesi'ne ulaştırdım. Olayda yaralanan ve diğer otobüste bulunan 4 yaşındaki çocuğu da kendi aracıma alarak hastaneye götürdüm. Fakat çocuk kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Otobüste 30 yolcu bulunuyordu, yaralanmama rağmen 30 yolcuyu oradan çıkardım" dedi.

"BİZLERİ İNECEK YOLCU KURTARDI"

Özdemir, kendilerini durağa varmadan önce ineceğini söyleyen yolcunun kurtardığını belirterek,"Olayın olduğu durağa varmama 50 metre kala yolcularımdan birisinin 'inecek var' demesi üzerine durduk. Belki de burada beklediğimiz bir dakika sonucu patlamadan kurtulduk, yolcum inmek istemeseydi biz de patlamanın içerisinde kalırdık" diye konuştu.

Canlı bombadan kan donduran itiraf!


Diyarbakır Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, şehre gönderilen canlı bombalardan birini 3 gün önce düzenlenen operasyonla yakalarken kadın olan diğer teröristin izi kaybedildi.
2 ADET EL BOMBASI ELE GEÇİRİLDİ

Yakalanan teröristin ifadeleri doğrultusunda kaçan kadın terörist de yakayı ele verdi. Üzerinde ise bomba düzeneğinin yanı sıra 2 adet el bombası ele geçirildi. Teröristlerin, bayram törenlerinde görev alan güvenlik güçlerine yönelik eylem planladığı ortaya çıktı.

Terör örgütünün kanlı eylemler düzenlemek için Diyrabakır'a gönderdiği 2 canlı bomba, terörist eylem gerçekleştirmeden yakalandı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından takibe alınan teröristlerden biri üç gün önce şehir merkezinde ele geçirildi. Yakalanan teröristin ifadeleri doğrultusunda çalışma başlatan güvenlik güçleri, daha önce takibe aldıkları ancak kaçmayı başaran kadın teröristin izini tekrar bulmayı başardı. Önceki gece güvenlik güçlerinin yoğun çalışması sonuç verdi, canlı bomba terörist kendisine milislik yapan bir kişiyle birlikte düzenlenen operasyonda yakalandı. Teröristin üzerinde bomba düzeneğinin yanı sıra 2 adet el bombası çıktı.
HEDEFİ POLİSLERDİ
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, yakalanan teröristle ilgili çalışmanın devam ettiğini belirtti. Toprak, terör örgütünün hiçbir değeri dikkate almadığını belirterek, tüm güvenlik birimleri olarak gerekli çalışmayı yaptıklarını ve teröristlere eylem fırsatı vermediklerini kaydetti. Teröristlerin, bayram için düzenlenen törenlerde görev alan güvenlik güçlerine yönelik eylem planladığı tespit edildi.

Şırnak'ta 9 asker 1 korucu şehit oldu


Şırnak Valisi Vahdettin Özkan, askerleri taşıyan minibüsün şarampole yuvarlanması sonucu meydana gelen kazada korucu olan şoför ile 9 askerin şehitolduğunu açıkladı. Ayrıca 1 korucunun da şehit olduğu gelen son bilgiler arasında.
İHA'nın iddiasına göre askerleri taşıyan minibüs Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlıGülyazı köyünde uçakların bombalaması sonucu 34 kişinin hayatını kaybettiği köye taziye ziyaretinde bulunacak olan Ahmet Türk için güvenlik önlemi almaya giden askerleri taşırken kaza yaptı. Diğer yandan ise AHT muhabiri İlyas Akengin'in iddiası ise askerler üs bölgesinden alaya dönerken minibüsün kaza yaptığı yönünde.

Adamsın Fatih Terim



Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Gaziantep'te akşam saatlerinde meydana gelen olaylar nedeniyle maçın yorumunu yapmayarak, olaylara büyük tepki gösterdi.
Sarı-kırmızılı takımın kendi sahasında Kasımpaşa'yı 2-1 mağlup ettiği karşılaşmanın bitiminde düzenlenen basın toplantısına katılan tecrübeli teknik adam, karşılaşma oynanırken Gaziantep'te Karşıyaka Polis Merkezi önünde bomba yüklü aracın infilak ettirilmesinden dolayı maçın yorumunu yapmak istemediğini ifade etti.
Tecrübeli teknik adam, "Maçtan sonra duyduğum şeylere bir insanın Türk olup üzülmemesi olamaz. Bu akşam sağdan soldan ortalarla maçı kazandık desek ne olur. Beni bu akşam anlayışla karşılayın. Yaşananlara yazıklar olsun. Bu ülkeye ne oluyor. Üç puanı aldık diye göbek mi atayım. Nereye gidiyoruz. Böyle bir gecede kazandığımız için puan aldığımız için sevinçliyim demeye utanıyorum. Böyle olacaksa spor yapmayalım. Oynamayalım bu nedir ya yazıklar olsun. Bu ülkenin kardeşliğine ne oldu. Dinimiz bunu emretmiyor. Biz sadece gazetelerin arka sayfalarına okumuyoruz. Ama nereye gidiyoruz yazık günah ya ayıptır. Huzur batıyor mu böyle bir ortamda nasıl bir analiz yapayım. Maçtan sonra nasıl analiz yapayım. Kafamıza kaynar sular dokuldu. Bir sürü ölü mü olacak iyi akşamlar."

17 Ağustos 2012 Cuma

CHP iftarındaki dikkat çeken detaylar

Yeni CHP'nin son dönemdeki en dikkat çekici adımı olan iftar yemeğinde bir çok farklı ayrıntı vardı..

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun verdiğiiftar yemeğindeki çarpıcı tabloyu bugünkü köşesine taşıdı. Tek tek kimlerin iftara geldiğini ve neler konuşulduğunu yazan Hakan, CHPiftarını DEVRİM GİBİ İFTAR başlığıyla verdi. İftar yemeğindeZaman yazarı Ali Bulaç'ın 'Bu manzarayı en son Erbakan'ın Başbakanlık'ta verdiği iftarda görmüştüm ' benzetmesi ise Kılıçdaroğlu'nun yüzünü astı.

İşte iftar yemeğindeki o detaylar

Malum İstanbul trafiği... Bu nedenle iftar davetine biraz geciktim. Salona girdiğimde gözüme ilk çarpan uzun sakallı, takkeli konuklar oldu.
"Vay" dedim.
Gülümsedim.
İnceden...
Hınzırca...
***

AYDINLIK DA ORADAYDI FEHMİ KORU DA

Yerime oturunca şöyle bir göz attım konuklara...
Tablo şuydu:
Kemal Kılıçdaroğlu bir yanına Prof. Süleyman Ateş Hoca'yı almış, diğer yanına ise şu anki İstanbul Müftüsü Doç. Rahmi Yaran ile eski İstanbul Müftüsü Prof. Mustafa Çağrıcı'yı...
Fehmi Koru da oradaydı, Aydınlık'ta "sol İslam" yazıları yazan Eren Erdem de...
Hüseyin Gülerce de oradaydı, Zekeriya Beyaz da...
Ali Bulaç da oradaydı, Âkif'in aslında Atatürkçü olduğunu kanıtlamaya çalışan Yeniçağ gazetesinden milliyetçi yazar da...
Caferilerin Türkiye'deki lideri Selahattin Özgündüz de oradaydı, Diyanet'te örgütlü sendikaların temsilcileri de...

YELPAZENİN HER KANADI GÖZETİLMİŞTİ

Eski "duahan"lardan bir zat da oradaydı, Star'dan Berat Özipek ile Fadime Özkan da... Yeni Şafak'tan Hilal Kaplan da oradaydı, Yeni Mesaj gazetesinden Yazı İşleri Müdürü de...
Zaman'dan Ahmet Turan Alkan da oradaydı, İstanbul'un bazı ilçe müftüleri de...
"İslam'a soldan bakalım" diyen solcu çevirmen de oradaydı, cami imamları da...
Kısacası...
Yelpazenin her kanadı gözetilmişti.
"İttihad-ı İslam" gerçekleşmişti.
***
Gelelim takkeli, uzun sakallı zatlara...
"Tebliğ Cemaati"ndenmişler.
Özellikle Güney Asya ve Uzakdoğu'da etkin olan bu "cemaat", Türkiye'de de yıllarca faaliyet gösterir.
Vakıfları var, yayınları var.
Amaçları şudur:
Ulaşabildikleri herkese İslam'ı anlatmak.
***
CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Ali Bulaç'ın yanındaydı.
Salıcı ile Ali Bulaç'ın sohbetlerine kulak misafiri oldum.
Salıcı, Bulaç'a bir zamanların İslami entelektüel dergisi "Bilgi ve Hikmet"e dair sorular soruyordu.
"Siz nereden biliyorsunuz Bilgi ve Hikmet'i" dedim.
"Takip ediyorduk" dedi.
***
CHP yöneticilerinden Gürsel Tekin'i aradı gözlerim. Yoktu.
Ama Umut Oran vardı.
İki belediye başkanı da katılmıştı iftara.
Ev sahibi konumunda Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen.
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk.
Bakırköy sınırları içinde yer alan "Kaşıbeyaz" adlı restoranı Ateş Ünal Erzen ayarlamıştı sanırım.
***
Kemal Kılıçdaroğlu bir ara bana dönüp, "konuklar arasında dönem arkadaşlarınız var mı Ahmet Bey" dedi.
Sağıma baktım Ali Bulaç...
Soluma baktım Süleyman Ateş...
Karşıma baktım Zekeriya Beyaz...
Mütebessim bir çehreyle Kemal Bey'e şu yanıtı verdim:
"Onlar eski kuşaktan Kemal Bey".
***

ALİ BULAÇ'TAN BOMBA ERBAKAN SAPTAMASI

Ali Bulaç'la yan yana oturuyorduk.
Ali Bulaç konukları gösterdi, ardından da "bomba" bir saptama yaptı:
"Bu iftar Erbakan Hoca'nın Başbakanlık'ta verdiği iftara benziyor".
Güldüm tabii...
Sonra Ali Bulaç bu saptamayı biraz incelterek yaptığı konuşmada da dile getirdi.
Baktım:
Başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP'liler gülmüyordu.
***
Süleyman Ateş Hoca'nın Zekeriya Beyaz'dan hiç hazzetmediğini biliyorum.
Zekeriya Beyaz eline mikrofonu alıp sözü de biraz uzatınca Süleyman Ateş, Kemal Kılıçdaroğlu'ndan izin isteyip iftar davetini terk etti.
Sessizce...
Buna "vukuat" denilebilirse davetin tek vukuatı da bu oldu.

İFTAR DAVETİNİN MİMARI: ESKİ MÜFTÜ İHSAN ÖZKES

İHSAN Özkes Üsküdar Müftüsü idi...
Kamuoyu kendisini Türkan Saylan'ın cenaze töreninde yaptığı konuşma ile tanıyor.
CHP'den milletvekili oldu.
***
"Laik din adamı" ya da "Atatürkçü müftü" gibi tanımlamaların içine sığdırılan din adamlarının şöyle bir özelliği olur:
Kendilerini farklılaştırmak... Başka din adamlarından uzaklaşmak...
İhsan Özkes böyle bir yola sapmayanlardan...
Din adamları dünyasıyla ilişkilerini koruyor.
Bu denli renkli bir konuk yelpazesi de onun bu özelliğini korumasından kaynaklanıyor.

BESMELE VE SALAVATLA BAŞLAYAN KONUŞMALAR

-Caferilerin lideri Selahattin Özgündüz konuşmasına besmele ve salavat ile başladı. İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran da öyle yaptı... Baktım Kemal Bey'e... Sıfır yadırgama...
-Milliyetçi dindarlar "memleket elden gidiyor" konuşmaları yaptılar... İslamcılar "dünyada Müslümanların durumu"na dikkat çektiler... Diyanet'te örgütlü sendikacılar "hak" talep ettiler. Sola yakın duranlar "Sol İslam" dediler. Kısacası herkes meşrebine göre mesajlar verdi.
-Kemal Kılıçdaroğlu konuşmaları dinleyince "Biz böyle bir iftarı Ankara'da da düzenlemiştik ama oradaki konuklarımız siyasi konulara girmemeyi tercih etmişlerdi" dedi. Tam bu noktada "Burası İstanbul Kemal Bey" diye lafa girdim.
-Diyanet'te örgütlü sendikalardan birinin temsilcisi imam, konuşmasında "mücahit/müteahhit" ikilemine dikkat çekti. "Artık cemaati falan da bıraktılar" dedi. Gülümsemeler... Gülümsemeler...
-Başörtüsü meselesi de gündeme geldi. Kemal Bey'e "sorunun çözümüne sunduğu katkı" nedeniyle teşekkür edildi. Daha da cesur olması istendi.
-Yemek duasını Prof. Süleyman Ateş yaptı. Hoca yaptığı duada "terör belasından kurtar bizi Yarabbi" dedi.
-İftar davetinde İhsan Eliaçık yoktu ama ruhu ortada dolaşıyordu. Hem Kemal Bey, hem de bazı davetliler "sol İslam" anlayışına selamlar gönderdiler.

KILIÇDAROĞLU: MÜTEDEYYİN AYRI MUHAFAZAKAR AYRI

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:
-Hepimiz değişiyoruz, gelişiyoruz. 20'li, 30'lu yaşlarda hangimiz farklı değildik ki... Kâmil oluyoruz zaman geçtikçe...
-Bütün dinler dünyayı değiştirmiştir. İslam da dünyayı değiştirmiştir. Hz. Muhammed en büyük devrimcidir.
-Farklı düşünüp farklı konuşacağız. Bu normal. Ama bir ortak paydamız olmalı. O da ahlak.
-Kul hakkı önemli değil midir? Bu konuyu gündemimize almamız gerekmez mi?
-Dini büyük ölçüde şekle indirgedik. İslam'ın özü barıştır. Barışın dilini konuşmalıyız. Barışın dilini konuşunca "Bunlar PKK'lı" deniliyor. Bu olmaz.
-Bu bir sıradan iftar yemeği değildir. Bu bir muhabbet yemeğidir. Ben muhabbetle yetiştim. Rahmetli babam Eba Müslim Horasani'nin kitaplarını okurdu... Biz de dinlerdik.
-Mütedeyyin farklı, muhafazakâr farklıdır. Mütedeyyin insan okuyan insandır, düşünen insandır, yüreğinde insan sevgisi olan insandır.
-Üniversitede başörtüsü yasağına karşı çıktık. Çünkü üniversite her türlü fikrin özgürce söylendiği bir yer olmalı... Bugün üniversitede başörtüsü serbest ama her türlü fikir özgürce ifade ediliyor mu? Bugünkü baskıcı anlayış üniversitede de yok mu?
-Dine dayalı düşünce yasaklarını simgeleyen 163. maddenin yeniden gündeme getirilmesi söz konusu bile değil. Biz her türlü düşüncenin özgürce dile getirilmesini istiyoruz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı